TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı’nın bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.

CHP Medya ve İrtibattan Sorumlu Genel Lider Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin yanı sıra Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı bütçelerinin de görüşüldüğü komitede konuştu.

Özkan, “Ulusal İstihbarat Teşkilatımızın ve İrtibat Başkanlığımızın; devletin kurumu haline getirilmesini, şahsi egolardan ve siyasi mülahazalardan arındırılmasını istiyoruz” dedi.

“BİR YETKİ KARMAŞASI KELAM KONUSU”

• “İletişim Başkanlığı ile Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın yürüttüğü faaliyetlerin; birbiriyle kesiştiği noktalar, ayrıştığı noktalar konusunda bir belirsizlik bulunmaktadır. Türkiye’de propagandaya karşı durma, istihbarata karşı koyma çalışmalarının dijital mecralarda yürütülmesi ve bunlarla ilgili yürütülecek çalışmalarda bir yetki karmaşası kelam bahsidir.

“MİT’İN DIŞLANARAK İRTİBAT BAŞKANLIĞI’NIN MİSYON ALMASI YIPRATICI”

• Profesyonelleşmiş olan Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın dışlanarak, bu noktada büsbütün Saray’ın kanıları doğrultusunda, aksiyon ve olgular gerçekleştirilen, İrtibat Başkanlığı’nın misyon alması; epey yıpratıcı sonuçlar doğurmaktadır.
• Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın kara propaganda başta olmak üzere yürüttüğü çalışmalarda bir bâtın polis teşkilatı üzere sınıflandırılması içine düştüğü, vakit zaman eleştirdiğimiz tarihî yanlışların tekrarından öteki bir şey değildir.

“KİMİN DÜŞMAN OLDUĞUNU POLİTİK TERCİHLERLE DEĞİL, GERÇEKÇİ YAKLAŞIMLARLA TAHLİL ETMELİ”

• Ulusal İstihbarat Teşkilatı, Bağlantı Başkanlığı ile ortasında yaşadığı bu çelişkiyi gidermeli ve iç düşman tanımlamasını yapan kurum olarak, yasasında bulunan bu maddeyi kullanan kurum olarak kimin düşman, kimin dost olduğunu politik tercihlerle değil, gerçekçi yaklaşımlarla tahlil etmek zorundadır.
• Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nda liyakat, bilgi, teknoloji bahislerinde; TBMM, halkımız, kendisinden bugüne kadar hiçbir şey esirgememiştir. Ben, İstihbarat Kurulu çalışmaları sırasında -ki o çalışmalarda MİT’in tavrı ve AK Parti’nin ne yazık ki komitenin kuruluş gerekçesindeki siyasi mülahazayı terk etmiş olması nedeniyle kadüktür bana göre- bu kurul halka hesap vermemektedir.

“MİT’İN YETERSİZLİKLERİ HEPİMİZİ ŞAŞIRTAN DÜZEYDEDİR”

• Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nda liyakat zinciri kırılmıştır. Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın bilgi tahlil noktasındaki yetersizlikleri, 15 Temmuz darbesi dahil olmak üzere, hepimizi şaşırtan bir seviyededir.
• Teknoloji kullanımını iyi görüyorum. Binalaşma, yapılaşma ve teknoloji konusundaki yeterliliği noktasında rastgele bir eza yoktur. Zira ayrılan bütçe ve ödenekler kafidir. İstiyorsa biz de çabucak gerekli önergeleri verelim, değişiklikleri yapalım ve bu mevzudaki gerekli eksiklikleri giderelim.

“MİT, BİR SAKLI POLİS TEŞKİLATI DEĞİLDİR”

• Lakin iç işleyiş sisteminde bozulmalar vardır. Ulusal İstihbarat Teşkilatı, bir zımnî polis teşkilatı değildir. Tarihte vakit zaman despotlaşan, tek adam iradesine dönmeye çalışan devirlerde bilhassa darbe öncesinde ve darbe sonrasında, Ulusal İstihbarat Teşkilatı; içeriyi, rakipleri izleyen, gözleyen; özel hayat ve konuşma depolayan bir örgüt haline dönüştürülmüştür. Bundan kaçınılması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası meselesini tartışma konusu yapmaktan kaldırır.
• Biz Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın ve Bağlantı Başkanlığı’nın siyasi kanıların üstünde, Türkiye’yi savunan, Türkiye için üreten, Türkiye için gayret eden kurumlar olmasını istiyoruz.

EGOLARDAN ARINMIŞ YÖNETİCİ TAKIMLAR VE LİYAKAT

• Şahsî hegemonyaların yahut parti hegemonyalarının bunlardan soyutlanarak, Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın da İrtibat Başkanlığı’nın da egolardan arınmış bir yönetici takımlar eliyle yönetilmesinde, liyakatte ve bu çalışmaların yapılmasında itina gösterilmesini ehemmiyetle istiyoruz.

“BU İNSANLARIMIZA NE OLMUŞTUR?”

• Ulusal İstihbarat Teşkilatı’ndan; çok üzülerek, üç yıl evvel PKK terör örgütü tarafından kaçırılan iki daire lideri ve bir şube müdürümüzün akıbeti hakkında bilgi istiyoruz. Bu insanlarımıza ne olmuştur? Bu insanlarımızın kaçırılması karşısında, bu örgüte ne üzere bir bedel ödetilmiştir? Bunlarla ilgili faaliyetlerde şu an hangi durumdayız?

“ZAFİYETİN GİDERİLMESİ NOKTASINDA NE YAPTIK?”

• Biz bu örgütün başını, en sıkıntı vakitlerde dışarıdan Türkiye’ye getirme potansiyeline sahip bir Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nı, bu örgütle çaba eden iki daire liderini ve bir şube müdürünü kaçırmalarına müsaade edecek kadar bir duruma nasıl geldik? Bu arkadaşlarımızın, bu devlet memurlarının kurtarılması; bu noktadaki zafiyetin giderilmesi noktasında ne yaptık?

“DEVLETİN KURUMU HALİNE GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”

• Biz bütçe isteği varsa, derhal yerine getirilmesi konusunda önerge vereceğiz. Rastgele bir talep varsa bunların giderilmesi için gereken her türlü çabayı yapacağız. Ulusal İstihbarat Teşkilatımızın ve İrtibat Başkanlığımızın; devletin kurumu haline getirilmesini, şahsi egolardan ve siyasi mülahazalardan arındırılmasını istiyoruz.”

Cumhuriyet