KÖLN – Fransa, Kıbrıs, Yunanistan, Avusturya üzere AB ülkelerinin Türkiye’ye karşı uzun vakittir sert yaptırımlar uygulanmasını talep etmelerine rağmen Almanya bu teşebbüsü daima engelledi. Bu engellemelerin Almanya iç siyasetini, iktisadını ilgilendiren birçok farklı boyutu var. Türkiye’ye karşı Almanya’nın çok sabrının bir öbür boyutu da Merkel’in ABD’deki seçim sonuçlarını beklemeseydi. Almanya, ABD seçimlerini Demokratların adayı Joe Biden’ın kazanmasıyla biraz nefes almış oldu. Artık şimdi Almanya’nın Türkiye siyasetinde biraz da Joe Biden’a nazaran konum belirlemek için bekleyeceği düşünülüyor.

AB önderleri 10-11 Aralık tarihinde Türkiye başlığıyla görüntü konferansla toplanacak. Merkel, bu dorukta Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama faaliyetlerinin ele alınacağını söyledi ve “Olaylar umduğumuz halde gelişmedi” dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da “Aralıktaki AB tepesinde ne karar alınacağı Türkiye’ye bağlı” ihtarında bulunmuştu.

Bu ikazların akabinde ve Joe Biden’ın ABD Başkanlığı’nın netleşmesi sonucunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, daha birkaç hafta evvel AB’den modası geçmiş bir model olarak bahsedip alay ederken, geçtiğimiz hafta bir anda Türkiye’nin geleceğinin Avrupa’da yattığını söyledi.

Erdoğan bu cümleyi kurduğu sıralarda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Brüksel’deydi. Tepe öncesi AB’nin başşehrinde diplomasi yürüten Kalın, stratejik ehemmiyetinin arttığını söylediği Türkiye-AB bağlarına yeni bir dinamizm kazandırmak için iş birliğini artırmaktan ve karşılıklı itimat ilgisini güçlendirmek için yeni ve somut adımlar atmaktan bahsetti.

AB’ye yine göz kırpan açıklamalara karşın, Türkiye AB’nin yasadışı bir aksiyon olarak nitelendirdiği Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama faaliyetine de devam etti. AB’nin yaptırım kararı alma ihtimalinin olduğu Brüksel’deki doruktan evvel Türkiye’nin gaz arama gemisi, vazifesini 29 Kasım’a kadar sürdürdü.

Öteki taraftan da Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa’nın ayrılmaz bir modülü olduğunu, Ankara’nın yakın dostları ve müttefikleriyle daha yakın işbirliği için çabaladığını da söz etti. Sırf birkaç hafta evvel Türkiye’nin artık AB’ye gereksinimi olmadığını söyleyen Erdoğan uzun bir ortadan sonra açık bir formda uzlaşmacı cümleler kurdu.

AB VE ABD DAĞILAN BATI İTTİFAKINI TEKRAR TOPARLAMAK İSTİYOR

Biden misyona geldiğinde ABD ve AB’nin Türkiye’ye yönelik siyasetlerinde ortak bir yaklaşım benimsemeleri bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu gelişmenin farkında ve açıklamalarını bu nedenle yumuşattı.

ABD’deki başkanlık değişimi nedeniyle Merkel’in Türkiye’ye karşı sert bir yaptırım kararının çıkmasına bir defa daha mahzur olacağı düşünülüyor. Türkiye’nin Batı’nın bir kesimi olduğuna Türkiye hükümetinden çok Batılı müttefikleri inanıyor. Bu nedenle AB ve ABD’nin, Türkiye konusunda ortak bir tavır takınarak, problemlerin tahlili için birlikte çabalamaları bekleniyor.

Joe Biden’ın da NATO üyesi Türkiye’nin tekrar Batı ittifakına yüzünü dönmesini sağlamak isteyeceği düşünülüyor. Almanya zati Ankara ile müzakerelere daima bir baht verilmesi gerektiğini savundu. Almanya öncülüğündeki AB, Trump periyodunda bölünen Batı ittifakını, Biden’la birlikte tekrar inşa etmek istiyor. Şimdiye kadar yaşanılan savrulmanın en kıymetli kesimlerinden biri olan Erdoğan başkanlığındaki Türkiye’yi ölçülü bir çizgiye çekmek için AB ve ABD güçlerini birleştirecek üzere görünüyor.

Gazete Duvar